+90 537 816 89 39
Hotline

DOĞAL ARITMA YÖNTEMİNDEKİ GELİŞMELER

DOĞAL ARITMA YÖNTEMİNDEKİ GELİŞMELER

DOĞAL ARITMA YÖNTEMİNDEKİ GELİŞMELER

Geleneksel arıtma yöntemlerinin kırsal yerleşim birimlerinde uygulanmasında çok çeşitli problemlerle karşılaşılmıştır. Yatırım maliyetinin yüksek oluşu, köylüler tarafından karşılanamayacak kadar çok elektrik enerjisine ihtiyaç duyması, bir takım ekipmanların yurt dışından ithal edilmesi, bakım-onarımın pahalı oluşu ve işletme için kalifiye elemana ihtiyaç duyulması problemlerden bazılarıdır. Doğal arıtma yöntemleri ve yapay sulak alan teknolojisi dünyanın birçok yerinde bu tip problemlere çözüm getirmek için geleneksel arıtma yöntemlerine alternatif olarak geliştirilen eko-teknolojiler arasında yer almaktadır. Bu yöntem ilk defa 1960 yılında Almanya’da Dr. K. Seidel tarafından geliştirilmiştir.

Atık suların arıtılmasında kullanılan biyolojik sistemlerden maliyeti en düşük ve çevre dostu arıtma şekli doğal arıtmadır. Atık suların doğal arıtma yöntemleri ile arıtılması Avrupa’da on dokuzuncu yüzyıldan sonra gelişerek uygulama alanı bulmuştur. O yüzyılda, birçok nehir aşırı derecede kirlendiği için atık suların araziye verilerek arıtılması, mevcut tek arıtma metodu olarak görülmüştü. Ayrıca, kullanılmış sular kırsal alanlara iletilmiş ve bu bölgelerde ziraatta kullanılmıştır. Şehirleşme dolayısıyla kırsal alanlar daralıp atık su arıtma metotları gelişerek yaygın hale gelince, bu eski sistemlerin pek çoğu terk edilmiştir.

Atık suyun araziye uygulanması, bazılarına göre üçüncül arıtım, bazılarına göre ise ikincil arıtım sınıfına girmektedir. Atık suyun araziye uygulanmasında, yüzey ve yüzey altı sızdırma ve derin kuyu enjeksiyon yöntemleri uygulanmaktadır. Araziye uygulama ve arıtılmış sudan yeniden yararlanma, sızdırma, yüzeyde akıtma ve yeraltı suyuna karıştırma ile gerçekleştirilir bu sular kullanma suyu gibi ihtiyaçları karşılayabilir. Ayrıca, arıtılmış su belirli bitkilerin sulanmasında da kullanılmaktadır

Amerika’da arazide arıtma sistemlerinin kullanılmaya başlaması 1880’li yıllara dayanır. Özellikle, Amerika’nın batısında, yer altı suyunu beslemek gibi avantajı da olduğu için kullanılmıştır. Yirminci yüzyılın ilk yarısında bu sistemler yerlerini ya daha yoğun tesislerde arıtmaya ya da atık suların ürün yetiştirilmesinde kullanıldığı çiftliklere, sulama sistemlerine veya sızdırma sistemlerine bırakmışlardır.

HIZLI TEKLİF AL